Bugün, hiç aklımda yokken kendimi Eyüp'de, o içine saran tarihi dokunun ortasında buldum. Bayram tatilinin son günü olduğundan olsa gerek , yoğun karmaşık bir ortam vardı bende kendimi hemen arka sokaklara atıverdim e tabi gelmişken yeni yapılar keşfetmeden olmaz deyip etrafa bakınmaya başladım. Cülus yolu üzerinde sade, yoğun süslemeye yer verilmeyen bir sebil ile karşılaştım, uzaktan alıcı gözüyle süzdükten sonra yakınlaşıp korkuluklardan içeriye bakıyorum ve maalesef üzücü ve bir o kadar da alışkın olduğumuz tabloyla karşılaşıyorum, içerisinde eskimiş gazete su şişesi gibi bir takım oraya ait olmayan nesnelere rastlıyorum. İçini süzüp fotoğrafını çekip tamam diyorum sinirlenme Fahriye ne bekliyordun ki, çokta göz önünde olmayan bir yapı tabi ki bir Eyüp Sultan Türbesi gibi temiz olmayacaktı. Belediye bu arka planda kalmış turistlerin daha az ziyaret ettiği sebili ve türbeyi tabi ki bakımsız bırakacaktı.!!
Geri çekilip yapıyı bir de bütün olarak görüntülüyorum. Her daim yanımda taşıdığım kitabımı çıkarıp yapı hakkında bilgi ediniyorum. Öğrendiğime göre burada II. Mahmut'un kızı Adile Sultan ve eşi Amiral Mehmet Ali Paşa'nın türbesi yer almaktaymış. Adile Sultan Osmanlı Hanedanında Divan tertip etmiş tek kadın şair olup, kadınlar için iyi bir örnek olmuş, kadınların da harem dışında aktif olmaları gerektiğini belirtmiş. Muhibbi Divanı'nın basılmasını sağlamış ve kendisi de hece vezniyle şiirler yazmış ayrıca döneminde bir çok sebil, çeşme vb. yapılar yaptırmış kendini hayır-işlerine adamış. Bir gazelinde şöyle diyor Adile hanım;
Aşık oldur kim cefa-yı yare sabretmek gerek
Aşk naz-ü şive evvel gösterir aşıklara
Aşık ol demde ona canı feda etmek gerek
Aşıkın ancak muradı dostunun maksududur
Çekse de bin derd-ü mihnet hep sebat etmek gerek
Arzu-yı dü-cihandan geçmedir aşka nişan
Terk-i can edip reh-i canana azm etmek gerek
Aftab-asa bilip her zerresin nür-i safa
Her bela dosttan gelir kim merhaba etmek gerek
Havf-ı ada eylemez olan perte-i tevhid gerek
Nefsle cehd et tecelli eylesin aşk-ı Huda
Beyt-i kalbi Adile ma'mür-ü pak etmek gerek.