17 Eylül 2014 Çarşamba

Rumeli Hisarı



  Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u tamamen ele geçirmeye karar verdiği zaman I. Beyazıt'ın yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın tam karşısına Rumeli Hisarı'nı inşa ettirmeye başlamış. 1000 usta ve 2000 işçinin çalıştığı inşaat, büyük bir hızla dört ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış. Bu bende bir hayranlık uyandırırken, asıl hayranlık uyandıran husus ise yapıya tepeden baktığımızda Arap harfleri ile "Muhammed" adının okunması oldu. Aslına bakarsak harflerin silüeti hafif belirgin fakat ben pek kafamda oturtamadım. 
  Mimar, Müslihiddin önderliğinde gerçekleşen inşaatta padişah büyük rol üstlenmiş. Deniz açısından bakıldığında sağ bölümün sorumluluğunu Saruca Paşa, sol bölümün sorumluluğunu Zağanos Paşa, kıyıdaki kulenin sorumluluğunu ise Halil Paşa üstlenmiş. Kuleler yapımlarını denetleyen paşaların isimlerini taşımakta. Kalenin bir bölümü savaş esirleri için zindan olarak kullanılmış. 

  1509 yılımdaki depremde hasar görmüş olan yapı, 1746 yangınında ise ahşap bölümlerini yitirmiş. Sultan III.Selim yapıyı restore ettirmiş ancak XIX. yüzyıl itibariyle hisarın yıkılan yerlerine küçük ahşap evler inşa edip yerleşenler olmuş. 1953 yılında İstanbul'un fethinin 500. yıl kutlamaları için kalenin baştan aşağı onarımdan geçirilmesi kararı alınmış ve bu görevi üç kadın mimar üstlenmiş. 


  İstanbul Fatihi, surların içindeki sarnıcın üzerine bir de cami yaptırmış fakat günümüze sadece minaresi kalmış. Yapılan incelemelerde kalenin, daha eski binaların malzemesi kullanılarak yapıldığı anlaşılmış.Yapı bugün bulunduğu semte adını verirken, muhteşem manzarasıyla denize hakimiyetiyle bizleri büyülemekte.Geçtiğimiz yıllarda yapı içerisinde bir takım sanat etkinlikleri düzenlenmiş, şu anda ise çarşamba günü haricinde 09.00-18.00 saatleri arasında müze olarak faaliyet göstermekte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder